22 Aralık 2013 Pazar

Ölüler Hesap Sorabilir...

"Ölüler hesap sorabilir" demişti Minik. Cidden ölüler hesap sorabilir mi? Gerçek hayattan göçüp gitmiş, toprak olmuş insanların ruhları yaşayanlardan hesap sorabilir mi?

Peki bu insanları gerçek hayata sıkı sıkı bağlayan, hayattan vazgeçip yok olmalarına engel olan şey nedir? Öfke mi, ihanet mi, yaşanmışlıklar mı, yaşayamadıkları mı? Ne, ne, neeeee? Hangisi? Hangi seçenek onları sıkı sıkıya bugüne tutkun bırakır? Nedir vazgeçilmez olan şey bugünde?

Korku buram buram yanık kokuyordu o evde. Tuvallerde renk renk desen desen canlanıyordu geçmiş. Özgürlük yanlış bir kelime hatasıydı çarpıkça duran tabelada "Patatezler"...

Arkadaşlığın önemiydi belki de insanları birbirine bağlayan... Ya da, ya da bir topluluğa ait olma arsuzuyla arkadaşlığa bile ihanet etmekti arkadaşlığın değeri...

Ve bir an gelirdi ki sırlar sır olmaktan çıkar acı cinayetlerin çözülmesi uğruna dilden dile dolaşırdı.

"Yakından bakınca Del'in resminin yüzlerce minik noktadan oluştuğunu fark ettim; havadan geçip televizyonumuza kadar ulaşmış siyah ve beyaz pikseller. Ve ben de tıpkı onun gibi parçalara ayrılacaktım ve kimse beni bir daha tekrar on yaşında bir kıza benzeyecek şekilde bir araya getiremeyecekti" diye düşünür Kate ve geçmişe bir sünger çekmek istercesine kaçarak uzaklaşır New Hope'tan ve acı hatıralardan...

Fakat geçmiş ne kadar istese de Kate Cypher'in peşini asla bırakmayacaktır. Alzheimer hastası olan annesini bir bakım evine yatırmak için terk ettiği New Hope topraklarına istemeye istemeye geri döndüğündeyse bütün sırları bir bir çözüme kavuşturmak için geçmişi tekrar tekrar yaşayacaktır Kate... Hippi hayatından uzakta geçirdiği onca yıldan sonra yeniden o özgürlüğün içine geri dönüşü ayaklarının geri geri gitmesine neden olsa da Del'le geçirdiği zamanın esrarengiz cazibesi onu oraya bağlayacak olan şeydir...

"Ben biraz aptalımdır. Birini bir kez sevince bunu geri alamıyorum" der Kate ama Del'i sevmiş midir? Çocukluk arkadaşını cidden sevmiş midir Kate? Yoksa onu sadece daha çok arkadaş elde etmek için kullanmış mıdır?

İliğinize kemiğinize kadar işleyecek korkulu bir senaryo var bu kitapta. Deli kahkahaların ardında çocuksu cümleler gizli. Her bir satırda farklı bir düğüm, her bir paragrafta can yakan bir acı saklı... Korkunun içinde gizem, gizemin içinde sırlar, sırların içinde can yakan aşk var. Kimin bedeni, kime daha yakın?

Çarpık ilişkilerle süslü hayat hikayesinin ardında yürek burkan bir acıyla hayata tutunmaya çalışır Kate. En yakın Del, Patates Kız hunharca bir şekilde öldürülmüştür. Ölümün ardında düğüm düğüm sırlar çözülmeden durmaktadır. Çocuk yaşantısının farklı olanla alay etme hali asla yakasını bırakmazken, kendini bekleyen hazin bir sondan habersizdir Patates Kız.

Kitabı okurken bir an gelecek tüyleriniz diken diken olacak, bir an gelecek ağız dolusu küfür etme isteğiyle dolacaksınız ve bir an gelecek ki göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız.

Jennifer McMahon'un maharetli kaleminden dökülen "Söylemeyeceğine Söz Ver" bitişinde buruk bir tat bırakacak zihninizde... Çocuk aklıyla olgun vicdanınız yüzleşecek.

Kitabın Adı: Söylemeyeceğine Söz Ver
Kitabın Yazarı: Jenniger McMahon
Yayınevi: Ephesus Yayınevi