10 Eylül 2014 Çarşamba

Asude'den Pabucumun Ajanı


Ephesus Yayınları aracılığıyla Asude'nin kaleminden hayat bularak okuyucusuyla buluşan Pabucumun Ajanı-1 daha ilk sayfasından okuyucuyu kahkahalara sürüklüyor.
Bu kahkaha bombardımanına tutulanlardan biri de benim.

Hatta o kadar eğlenceli ki birçok satırı sonradan tekrar okuyup da gülümsemek için renklendirdim. Üstteki fotoğrafta da bu renklendirmelerden biri mevcut.

Ne demiş güzel yazarımız ya da romanımızın güzel kahramanı, fiyasko birlik başkanı Deniz Akın:

"Bir oda dolusu külçe altın içinde tek başına dikilen tenekeye benziyordum. Allahım, benim burada ne işim vardı?"


Kitabı kahvaltımı yaptıktan sonra elime aldım. Şöyle bir balkonda cıvıl cıvıl çocukların sesleri de gelirken bir yandan çayımı yudumlayayım ve bir yandan da Pabucumun Ajanı ile eğlenceli vakit geçireyim dedim.

İyi ki de öyle dedim. 

Şimdi de kitaptan aldığım zevki sizlere de haber vereyim diye pc başına geçtim ve bu cümleleri yazıyorum.

Eğlenceli zaman geçirmek istiyorsanız bu kitabı okumaya başlayın derim :)


9 Eylül 2014 Salı

Marketa'nın, Hacamatçının Kızının Hüzünlü Hikayesi...

Kitabın adı eskiden oldukça yaygın olarak kullanılan ve insanların tedavi edilmesi için uygulanan bir tıbbi yöntem olan Hacamat'tan geliyor. 

Hikayenin başkahramanları ise Hacamatçının kızı olan Marketa Pichlerova ve Habsburg Hanedanlığından gelen kutsal Roma İmparatoru 2. Rudolf'un gayrimeşru çocuğu olan ve deliliğiyle tüm ülke tarafından tanınmış Don Julius...

Kitabın orjinal ismi The Bloodletter's Daughter, ülkemizeyse Trend Yayınevi aracılığıyla adı Hacamat olarak geçmiş. 

Kapak tasarımında masumluğuyla göz dolduran ve elinde porselen bir kan çanağı taşıyan, saçları rengarenk olan bir kız temsili var ki bu da hikayede anlatılan Marketa'yı hayalimizde canlandırmamıza yardımcı oluyor.


İnternette ufak bir araştırma yaparsanız birçok cinayet haberine denk geleceksinizdir, Marketa'nın adının geçtiği... Ki bu da hikayenin kurgusal yanı kadar gerçeğe dönük bir tarafının da olduğunu size gösterecektir.

Kitabın yazarının, yani Linda Laffaerty'nin kalemi oldukça akıcı. Hikayeyi bazen içim acıyarak bazen de mutlulukla takip ediyordum ben. 

Bir de Marketa'nın kaderinin baştan yazıldığını iddia eden Natır annesi kitapta Don Julius'tan sonra en canımı sıkan ikinci karakterdi. Hangi anne kızının bekaretini diğer çocukları uğruna satmaya kalkışabilir? Aklım almıyor yahu! Almıyor. Zaten Marketa'nın da natır olmaya zerre niyeti yok ki babasının kan çanakları arasında tıbba olan ilgisi hayatına yön verecek...


Peki beyazlı kadın Marketa'nın seçimini doğru mu buluyor olacak?

Heyecanlı, sürükleyici, tutkulu, şehvetli ve de esrarengiz... Deliliğin sınırlarında tarifsiz bir acıyla karmaşık bir hayat... Hiçbir planın tutmadığı, hiçbir hayalin gerçek olmadığı bir zamanda geçen bir cinayet... Hırsın gölgesinde kalan kadınların hayatları... Hepsi ama hepsi bu kitapta...

Hacamat... Bir Bohemya Romanı...

Kesinlikle gerçeklikle bağlantısı olan tarihi kitapları sevenlerin okuması gereken bir kitap.

Yazıma kitaptan ufak bir alıntıyla son vermek istiyorum.


"Ludmilla hala, bu kadar yıldır bu manastırda kapalı kalarak kaç kişiye yardım ettiniz? Karanlıkta tanrıya ibadet ve hizmet etmek kolay ama dışarıda, aydınlıkta insanlar acı çekiyor ve biz bu acıya tanık oluyoruz. Biz en azından dizlerimizin üzerine çöküp ellerimizi hiçbir işe yaramayacak şekilde kavuşturmaktan daha fazlasını yapıyor, yardımcı olmaya çalışıyoruz. "



Kitabın Adı: Hacamat
Kitabın Yazarı: Linda Lafferty
Yayınevi: Trend Yayınevi



3 Eylül 2014 Çarşamba

Hatice Üzgül'den Lokman Hekim, Efsanenin Nuru


"Önemli olan, elimizdekilerin ne olduğu değil; bize verilenleri nasıl kullandığımızdır."

Hatice Üzgül'ün kaleminden dökülen, Trend Yayınevi aracılığıyla okuyucusuyla buluşan Lokman Hekim, Efsanenin Nuru kitabını okumadan önce kapak tasarımından aşırı etkilenmiştim. 

Kitap adına aşina olduğum ama hikayeyi yarım yamalak bildiğim bir efsaneydi ilk okumaya başladığımda. Sonra o efsane büyüdü büyüdü ve merak duygumu tetikledikçe tetikledi. İnternette birçok siteyi araştırdım, birçok makaleyi okudum kitabın bende yarattığı etkiyle.

Kitabı okurken de bir elimde kalem beğendiğim her bir satırın altını çizdim. Daha sonra dönüp dönüp tekrar okumak için... 

Her bir sayfada Lokman'ın bedeninde hayat buldum, nice peygamberle dost oldum, peygamberlere yoldaş oldum... 

Şahmerandan ölümsüzlüğe kelime oyunlarıyle bezeli muhteşem bir efsane: Lokman Hekim, Efsanenin Nuru.

Kitaplığınıza eklemeniz gereken sürükleyici bir roman... Geçmişin tozlu raflarından günümüze ulaşan bir efsane...


" Eşitleyici bir yönü vardı hastalıkların. Paraya tapanlar bile malı mülkü gözden çıkarmaya hazırdılar. Çünkü hastalık elçisidir ecelin. Bir hatırlattı mı insana faniliğini, o zaman ne kibir kalır ne gurur."




Kitabın Adı: Lokman Hekim Efsanenin Nuru
Kitabın Yazarı: Hatice Üzgül
Yayınevi: Trend Yayınevi