Süper Güvercin hayata gözlerini açtığında annesi kırk üç, babası ise elli altı yaşındaymış.
Hayata gelişi bile ebeveynleri açısından bir mucize olan Bonnie, Süper Güvercinimiz ilk havalanma deneyimini yaşadığı gün İne ile karşılaşır. Bonnie ne kadar silikse, Ine bir o kadar güzel ve dikkat çekiciymiş, etrafındakiler tarafından hemen fark edilirmiş.
Bonnie umutsuzluk içinde yeni gelen kızın dikkatinin asla kendine doğru olmayacağını düşünerekten okul kapısından çıkarken bebeklik arkadaşının üzerine atlayıp onu yerde yuvarlamasına göz yumarken Ine, Bonnie'nin hiç beklemediği şekilde Bonnie'yi kurtarınca arkadaşlıkları da başlamış olur.
Ama minik kahramınımızın aklında böyle dikkat çekici bir arkadaşa sahip olmak yoktur. O sadece uçuş denemelerine devam etmek için eve erkenden gitmenin derdinde ve ailesine bunu nasıl açıklayacağını düşlemektedir.
Bonnie'nin annesi de babası da sürekli evdedir, çünkü işleri çevirmenliktir. Bu yüzden Bonnie çok fazla kitap okuyan ve hayal kuran bir çocuk olmuştur.Bu yüzden de arkadaş çevresi pek geniş değildir. Ine gökten inen bir arkadaş olur onun için. Hayal dünyasına ortak edecek bir arkadaşı olur miniğin...
Günler geçip giderken Bonnie bir gün şans eseri ilk dönüşümünün ardından tesadüfen bir arkadaşının hayatını kurtarır ama insan formunda değildir. O artık güvercine dönüşebiliyordur.
Günler günleri kovalar, geceler geceleri ve Bonnie her dönüşümü heyecanla ve stresle bekler. Ansızın olması ihtimali korkutur, derslerinden uzaklaşır. Daha başına neler gelecektir? Geleceğin bilinmezliği Süper Güvercinimizi sıkıntıya sokar...
Kitabı okurken Bonnie'nin bütün yaşadıklarına ortak oldum. Mutsuzluğuna, huysuzluğuna, stresine, kahramanlıklarına, hayal gücüne... Yazar duyguları o kadar iyi anlatmış ki sayfalardan bedenime doğru bir duygusallık aktığını hissettim zaman zaman. Bir an geldi sanki kendim uçuyormuşçasına okudum her bir satırı ve bir an geldi içime hüzün çöktü Bonnie'nin umutsuzluğuyla... Birileri inanacak mıydı Bonnie'ye? Çabalarını görecek miydi insanlar? Ama insanlar en çok gözlerinin önünde gerçekleşen ve anlam veremedikleri şeyleri görmezden gelmez miydi? Süper Güvercin de görmezden mi gelinecekti hep?
İşte bütün soruların cevabı tam da bu kitapta. Bir yanı daima çocuk kalan okurlar için bu kitap. İçinizdeki çocuğu öldürmediyseniz, bir yerlerden hayat bulmasına bu kitapla izin verin. Bırakın hayal gücünüz beyninizden çıkıp gözlerinizde can bulsun. Çünkü hayat hayallersiz çok monoton. Biraz hayatınıza renk katmanın sırası geldi de geçiyor... Onca koşturmacının arasında, onca stresin arasında Bonnie ile biraz ayaklarınızı yerden kesin. Ortak olun onun duygularına.
2011 Libris Literatuur ödüllerine aday olarak gösterilen bu kitabı okurken emin olun hiç sıkılmayacaksınız. Çocukluğunuzdan bir parçaya rastlayacaksınız.
Kitabın Adı: Süper Güvercin
Kitabın Yazarı: Esther Gerritsen
Yayınevi: Trend Yayınevi
13 Mayıs 2014 Salı
Süper Bir Güvercin Olduğunuzu Fark Etseydiniz Ne Hissederdiniz?
etiketler
esther gerritsen
,
kitap
,
kitap eleştiri
,
kitap tanıtım
,
kitap yorum
,
kurtarıcı
,
libris literatuur ödülü
,
süper güvercin
,
süper kahraman
,
trend yayınevi
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder